Kadınların Çevrimiçi Flört Etmede Yaptığı 1. Hata
Çevrimiçi flört konusunda aslan payını almış bir kadın olarak, hiçbir şey beni istediğim gibi takip etmeyen erkekler kadar üzemezdi. Gurur verici, özenle seçilmiş ve ilginç resimler koydum. Kendim hakkında benzersiz ve esprili şekillerde yazmak ve yeniden yazmak için saatler harcadım. Eşimde ne isteyip ne istemediğimi detaylı bir şekilde anlattım. Ama çaba-geri dönüş oranım çok düşüktü.
Çok sayıda göz kırpma, iyi miktarda e-posta ve küçük bir miktar iyi e-posta aldım, ancak iyi e-postalar arasında, benimle uyumlu bulduğum erkekler neredeyse sıfıra yakındı. Falan! Ne kadar sinir bozucu!
Profilimde özenle tanımladığım, her detayımı okuyan, beni güzel bulan ve bana benzersiz sorular sormaya çabalayan adam neredeydi? İster beklentiler, ister kurallar deyin – Görünmez bir yolum vardı, ona günün saatini verebilmem için izlemem gereken bir erkeğe ihtiyacım vardı.
Erkeklere nasıl çevrimiçi flört edileceğini ve kadınların peşinden nasıl gidileceğini öğretmeye başlayana kadar, erkeklerle nasıl çevrimiçi flört edileceğini kendim öğrendim.
Çünkü flaş haber:
Erkekler aptaldır. Ne yaptıklarını bilmiyorlar. Danışmanlık yaptığım erkeklerin çoğu çevrimdışı harika adamlardı, ancak iyi bir profil, resim veya flört davranışı olarak düşündüklerini gördüğümde sandalyemden düşüyordum.
Bir kadının çevrimiçi flört zihniyetini anlamalarına yardımcı olarak, erkeğinkini anladım. Erkeklere çok fazla beklenti atmayı bıraktım. Bir erkeğin çevrimiçi kişiliğinden çok daha fazlası olduğunu anladım. Önemli olan bizzat kim olduğuydu.
O halde kadınlar, işte size tavsiyem:
Biraz rahatla. İnternette ne yaptığını bilmeyen veya katı kriterlerinize uymayan erkeklere birkaç şans verin.
Yüz yüze kimyayı keşfettiğinizde, çevrimiçi profillerinizin hiçbirinin önemi yoktur. Ve yüz yüze kimyayı keşfetmenin tek gerçek yolu, kendinizi mümkün olduğu kadar çok sayıda insanın “şahsen” önüne koymaktır.
Kendini beğenmiş bir palavracı gibi göründüğünü düşündüğüm adam aslında bir sevgilimdi. Öğrenci olamayacak kadar yaşlı olduğunu düşündüğüm adam artık bir iş satmıştı ama okula geri dönmenin kulağa eğlenceli geldiğini düşünüyordu.
“Özet yazmayı” bilmeyen adamın bir fincan kahve içerken söyleyecek çok şeyi vardı. Ve birden, kiminle çıkmak istediğim konusunda aslan payına sahip olduğumu fark ettim.
