Evet, Damone’un “Hızlı Zamanlar at Ridgemont Lisesi”ndeki beş maddelik planından bir satır olabilir ama ondan hepimizin öğrenebileceği bir şey var. Buna Ayrılma Yasası denir.
Bunu “Hızlı Zamanlar”, Deepak Chopra ve hatta “Dazed and Confused”dan duydunuz ve hepsi aynı konsepte değiniyor: Bir hedef belirleyin ve ona doğru çalışın, ancak kendinizi sonuçtan ayırın.
Bir ilişkiden ne istediğinize dair hedeflerinizi belirleyin, ancak kendinizi tarihinizden ve tarihin sonuçlarından ayırın.
Hedefiniz çok erken bir insan haline geldiğinde, işe yaramayan bir şeyi çalıştırmayı deneyebilirsiniz.
Hepimiz bir arkadaşın bir ilişki hakkında konuştuğunu ve “Onun fikrini sevdim” dediğini duyduk. Çoğu zaman, bunun nedeni hedeflerinin kişi haline gelmesidir.
İlişki ne kadar doyumsuz olursa olsun, onu yürütmenin sonucuna bağlı hale geldiler. Erkek arkadaş, erkek arkadaştan memnun olup olmadıklarından ziyade başarının ölçüsü haline geldi.
“Eklemek için hiçbir mazeret yok
kendini yanlış ortağa.”
Kişiye başarı tanımını eklediğinizde, size ne bok verirlerse versinler, çünkü amacınız bu kişiyle ilk etapta mutlu olup olmadığınızı görmek yerine, o kişiyle birlikte çalışmasını sağlamaktır.
En iyi arkadaşlarımdan birinin ona bok böceği gibi davranan bir kızla ilişkisi var ve “Teşekkür ederim hanımefendi. Bir tane daha alabilir miyim?” diyor. Bir ilişkiden istediği şey yerine ona bağlandı.
Evet, duşlar çıplak gözle iyi olanlardan çok daha fazla görülebilir, ancak bu, kendinizi yanlış partnere bağlamak için bir mazeret değil çünkü başka kimse olmadığını düşünüyorsunuz.
Aradıklarımın bir çamaşır listesi vardı. Karımın altı ila 10 yaş daha genç olacağını hayal ettim. Hayır aynı yaştayız Aynı siyasi partide olacağını hayal ettim. Negatif, yine de bunun üzerinde çalışıyorum.
Ama güzel, zeki, eğlenceli, aptal, maceracı, aktif, seyahat etmeyi seviyor ve çocuk istiyor. Aradığım o kadar çok şeye sahipti ve flört etmek asla mükemmel olmasa da, hayatımda onunla mutluydum.
Anlaşmayı birbirimize bağlı olduğumuz ve bunu yürütmek zorunda olduğumuz için değil, birbirimizi mutlu ettiğimiz için kapattık.
Amaç mutlu olmaktı. (Ah, güzel göğüslü bir kıza sahip olmak. Ve bununla kim evlenmek istemez ki?)