Birçok ebeveynin üniversite kampüslerinde yaygın cinsel aktivite hakkında sahip olduğu imaj tamamen doğru olmayabilir.
Yeni araştırmalar, günümüzün üniversite öğrencilerinin daha fazla seks yapmadıklarını ve evlilik öncesi seks fikrine önceki on yıllardan daha fazla açık olmadıklarını gösteriyor.
Araştırmacılar verilerini, Chicago Üniversitesi’ndeki bağımsız araştırma kuruluşu NORC’un ulusal temsili bir anketi olan Genel Sosyal Araştırma’dan topladılar.
En az bir yıllık üniversite mezunu 1.800’den fazla genç yetişkinle anket yapıldı.
2002 ve 2010 yılları arasında, araştırmacılar, ankete katılan öğrencilerin yalnızca üçte birinin geçen yıl birden fazla partnerle seks yaptığını belirtti.
Bu, 1988 ve 1996 yılları arasında yapılan bir ankette öğrencilere aynı soru sorulduğunda görülen sayılarla karşılaştırılabilir.
“Öğrencilerin üçte biri seks yaptı
geçen yıl birden fazla ortak.”
Bulguların yazarlarından biri olan Portland Üniversitesi’nden sosyoloji profesörü Martin Monto, “Yeni bir sınır tanımayan cinsellik çağında yaşamıyoruz” dedi.
Kaydedilen bir değişiklik, gençlerin artık arkadaşlarıyla ve sıradan randevularla cinsel olarak daha aktif hale gelmesiydi.
1988 ve 1996 yılları arasında yapılan ankette, öğrencilerin birlikte aktif oldukları kişi olarak normal bir romantik partner belirleme olasılıkları daha yüksekti.
Mevcut bulgular, çoğu öğrencinin artık bir arkadaşını veya sıradan bir randevuyu ortak olarak tanımlamasını sağlıyor.
Cinsel olarak aktif olduğunu bildirenlerin yüzde 68’inden fazlası son 12 ay içinde bir arkadaşıyla seks yaptığını itiraf etti.
Daha önceki ankette, sadece yüzde 56’sı ortak olarak “arkadaş” dedi.
Monto, bilimsel literatürde daha sık kullanılmaya başlayan “bağlanmak” terimi de dahil olmak üzere, iki rapor arasında bazı dillerin değiştiğini söyledi.