Yeni bir araştırmaya göre, ilişkilerdeki kadınlar, gerçek partnerleri dışında erkeklerin olumsuz özelliklerine odaklanıyor.
Kadınlar, partnerlerinden çok daha çekici erkeklerin etrafında olsalar bile, bu doğru görünüyor.
Amsterdam Üniversitesi’nde yürütülen ve Personal Relationships dergisinde yayınlanan araştırma, kadınların, eşleri daha az çarpıcı olsalar bile, bir erkeğin çarpıcı güzel görünümüne daha az meyilli olduklarını ortaya koyuyor.
Başka bir deyişle, kadınlar pek çok erkeğin korktuğu ve ilişki kurabileceği gezinen göz etkisine sahip görünmüyor.
Araştırmacılar, partnerlerine bağlı olan kadınların, ister sadakatten, isterse ilişkiyi beslemek için daha genetik bir ihtiyaçtan olsun, yeni potansiyel taliplere karşı içgüdüsel bir önyargıya sahip olduklarını söyledi.
“Bir ilişkideki kadınlar daha az eğilimlidir.
bir erkeğin yakışıklılığına hayran olmak.”
Bu çalışma, her iki cinsiyetten de kendini adamış partnerlerin bir yabancının yakışıklılığına daha az duyarlı olduğu daha önceki araştırmaları takip ediyor.
Bunu genişletmek için, hem bekar hem de bağlı kadınların katıldığı bir dizi deney yapıldı.
Bir deneyde katılımcılar, yakışıklı arayanlarla yaşadıkları deneyimler hakkında sorgulandıktan birkaç dakika sonra çekici erkeklerin fotoğraflarına baktı.
Daha sonra fotoğraflardaki erkekleri değerlendirirken hangi kişisel senaryoların akla geldiğini yazmaları istendiğinde, kadınların üçte ikisi olumsuz özellikler sıraladı.
Fotoğraflardaki varsayımsal erkek arkadaşlara uyguladıkları özellikler, unutkanlık ya da randevulara geç gelme çizgisindeydi.
Bu, gümüş bir astarla karşı karşıya kalsalar bile bulutu aramaya daha meyilli olduklarını gösteriyor.
Bu önceki çalışmaya katılan kadınların tümü, çoğunlukla 20’li yaşlarında olan lisans öğrencileriydi.
Üçüncü bir araştırma da kadınların çekici erkeklerle ilgili olumsuz özellikleri, deneyde kontrol olarak kullanılan geçmişlerindeki diğer kadınlardan daha fazla hatırladıklarını buldu.
Çalışmanın yazarları, sonuçların gerçek insan etkileşimlerine değil, önümüzde kimi gördüğümüze dair algılarımıza dayandığını söyledi.